5 Mayıs 2008 Pazartesi

KRONOLOJİK MERSİN TARİHİ

MERSiN DiZiLi TARiHi

MERSİN in DİZİLİ (KRONOLOJİK) TARİHİ PDF Yazdır E-posta
Yazar Ziya AYKIN

KRONOLOJÝK MERSÝN TARÝHÝ

1- Mersin, güneyi deniz, kuzeyi, doðusu ve batýsý tarihle çevrili bir yeni kenttir. Helenistik döneme ait olduðu sanýlan Zefiryum Kenti kalýntýlarýna þehrin merkezinde, bugünkü Kültür Merkezi Binasý yakýnlarýnda rastlanmýþtýr ama yeterli bilgi ve görünürde izi yoktur.

Artýk Mersin’in orta yerinde kalmýþ olan “Yumuktepe” de Yontma Taþ Devrinden günümüze kadar üzerinde yaþamýn hiç eksik olmadýðýný biliyoruz. Yine þehir içinde kalmýþ “Viranþehir” de ve çok yakýn köylerdeki kalýntý, buluntular ve belgelerle yüzyýllar öncesine gitmek mümkün. Ancak bu bilgiler tanýtmaya çalýþtýðýmýz “Mersin Þehri” ile doðrudan ilgili deðil. Þehir içinde 150 yaþýnda bir bina veya sokak, yaþlý bir aðaç hatta isim bulmak mümkün deðil.

2- M.Ö. 5. Yüzyýlda Heredot, (diðer adý murt olan bitkiye) MERSÝN diyerek yazdý. Eskiden Akdeniz ve Ege kýyýlarýnda oldukça fazla olduðu anlaþýlan Mersin aðacý (yahut bitkisi) bölgemizde halen hemen tamamý tarým alaný dýþýnda ve doðal olarak bulunmaktadýr.

3- 1516 Mersin ve Tarsus yöresi Osmanlý yönetimine girdi.

4- 1670 Evliya Çelebi “Gerendir Nehri’nden sonra Mersin Oðlu denilen 70 haneli bir Türkmen Köyü’ne misafir olduk” dedi.

5- 1812 Bir Ýngiliz Kaptan “ Biri birinin üstüne yapýlmýþ birkaç kulübeden oluþan bir yer” olarak not aldý.

6- 1832 Mýsýrlý Ýbrahim Paþanýn Çukurova’yý iþgal etmesi ve pamuk üretiminde gerçekleþtirdiði yenilikler bölgenin çehresini deðiþtirdi ve özellikle Mersin’in büyümesini tetikledi.

7- 1838 Batý Avrupa ülkeleri ile imzalanan serbest ticaret anlaþmasý ve tanzimat fermanýyla imparatorluða yabancý sermayenin girmesine, gayri müslim vatandaþlara ve levanten denilen yabancý tüccar ve iþadamlarýna kolaylýklar ve imtiyazlar saðlandý. Bu durum deniz kýyýsýndaki diðer kentlerin ve özellikle Mersin’in geliþmesinde çok etkili oldu.

8- 1839 Yöre yeniden Osmanlý yönetimine baðlandý.

9- 1842 Adana Vilayet salnamesinde Mersin’den “Bazý kayýk ve gemilerin uðramaya baþladýðý” yer þeklinde bahsedildi.

10- 1852 Mersin, Tarsus kazasýna baðlý nahiye yapýldý.

11- 1853 Sultan Abdülmecid, Latin Katoliklerin deniz kýyýsýnda kilise yapmalarýna izin verdi. (Þimdiki Ýtalyan Katolik Kilisesi)

12- 1855 Adana Valiliðine gönderilen bir fermanda “... Tarsus kazasý civarýnda Mersin iskelesi nam mahalde deniz kenarýndaki kumluklar üzerine dükkan ve ev yapmak isteyen bazý kimseler” olduðunu ancak “Ýstanbul’da Deftername-i Amire’de Mersin iskelesi ve karyesi (köyü) hakkýnda bir kayýt olmadýðý gibi, bir vakýf ve arazi dahilinde olup olmadýðý anlaþýlamamýþtýr” denildi.

13- 1859 Süveyþ kanalý inþaatýna baþlandý. Bu inþaata kereste ihracatý Mersin’in büyümesinin önemli nedenlerinden biri oldu.

14- 1861 Sultan Abdülmecid’in annesi Bezm-i Alem Valide Sultan adýna þimdiki Eski Cami’ nin Uray Caddesi köþesindeki çeþme yaptýrdý. Lazkiye ve Beyrut dan göçler baþladý.

15- 1863 Ýlk fabrika (çýrçýr) açýldý.

16- 1864 Tarsus’tan ayrýlýp Kalýnlý, Göðceli ve Elvanlý nahiyelerini de içine alarak “Kaza” oldu. Ýlk Kaymakam: Halepli Mahmut Gürani.

17- 1864 Mýsýr’dan getirilen önemli miktar pamuk tohumu üreticiye daðýtýldý. Pamuk üretiminin yaygýnlaþmasý saðlandý.

18- Þimdiki "Taþhan" ýn önünde "Taþ Ýskele" yapýldý.

19- 1870 Eski Cami ve Ermeni Ortodoks Kilisesi inþa edildi.

20- 1878 Arap Ortodoks Kilisesi inþa edildi.

21- 1871 Þimdiki adýyla ” Taþhan” iþ merkezi inþa edildi.

22- 1872 Ýlk Rüþtiye açýldý.

23- 1873 “Mersin Belediyesi” kuruldu. (Ýlk baþkan Salih Bey)

24- 1875 Adana - Mersin karayolu açýldý.

25- 1876 Þimdiki Nüzhetiye Camisi "Maroni Kilisesi" olarak yapýldý.

26- 1877 Þehirde 98 dükkân, 50 toptancý, 55 deðirmen, 38 fýrýn, 22 imalathane, 10 boyahane, 32 cami, 12 kilise, 91 mektep bulunduðu tespit edildi.

27- 1879 Nüfusun önemli bir kesiminin Rum, Suriye ve Lublan’ lý Hýristiyan ve diðer yabancýlardan oluþtuðu, Türklerin devlet memuru veya taþýmacýlýk iþlerinde çalýþan azýnlýk olduðu yazýldý.

28- 1880 Toplu hakimli Ticaret Mahkemesi kuruldu.

29- 1880 Eski, basit fenerin yanýna yeni bir deniz feneri yapýldý.

30- 1880 Adana Vilayet Salnamesine göre þehirde 48 büyük maðaza, 3 hamam, 4 otel, 500 dükkan vardý.

31- 1882 Ýlk Medrese açýldý.

32- 1884 Müftü Camii inþa edildi.

33- 1884 Ziyapaþa Gazinosu açýldý.

34- 1885 Þimdiki bitpazarýnýn yerinde Rum Ortodoks kilisesi yapýldý.

35- 1886 Adana - Tarsus - Mersin Demiryolu hizmete açýldý.

36- 1886 Orta Doðunun en büyük ticaret merkezlerinden birisi olma yolundaki Mersin’de konsolosluk sayýsý 12 yi buldu.

37- 1886 Ýstasyon – Gümrük Meydaný ve ayrýca Mesudiye Mah. Soðuksu Cad. Aralarýna özel dekovil hattý kuruldu.

38- 1886 18 Aralýk. Mersin Ticaret Odasý kuruldu.

39- 1888 Osmanlý Bankasý ve Ziraat Bankasý açýldý.

40- 1888 “Sancak Merkezi” oldu. Tarsus, Adana’dan ayrýldý, Mersin’in ilçesi yapýldý.

41- 1890 Bu yýl gelen vapur sayýsý 264, yelkenli sayýsý 1004 olarak tespit edildi.

42- 1890 Daha çok gayri müslimlerin çýkardýðý gazeteleri basan “Papazýn Matbaasý” kuruldu. ( Ýlerdeki yýllarda sahip deðiþtirip “Yeni Mersin Matbaasý” adýný almýþtýr)

43- 1890 Gayri müslim kýzlar için okul açýldý.

44- 1891 Duyun-u Umumiye için yapýlan envanterlerde þehir nüfusunun 5 000 Müslüman, 4 000 diðer dinlerden olmak üzere 9 000 civarýnda ve gelip geçici insanlarýn çokluðunun dikkat çekici olduðunun belirlendiði, geniþ sokaklý þehirde evlerin beyaz kesme taþtan, tek katlý, üstü teraslý olduðu, her yýl yeni bir mahalle eklendiði yazýldý.

45- 1896 Ýlk Ýçkili saz açýldý. Adý “Þýh’ýn Sazý” idi.

46- 1897 Mersin’in Rum zenginleri bu günkü “Atatürk Evi” ni inþa etti.

47- 1898 Pamuk iþleyen ve buz üreten bir fabrika kuruldu.

48- 1899 Çok sayýda aile Girit’ten gelip yerleþmesiyle Ýhsaniye Mahallesi kuruldu.

49- 1900 Hýzla büyüyen þehir, Mesudiye, Mahmudiye, Nusretiye, Kiremithane, Hamidiye ve Ýhsaniye gibi yeni mahalleleriyle yýlda 300 ton pamuk iþleyip 200 ton bez üreten, buharla çalýþan yeni bir fabrikasýyla, Tipik Avrupa Akdeniz kentleri görünümündeki yaþamýyla yeni yüzyýla heyecanla, hareketle, umutla baþladý. Nüfus 23.443 idi, 1584 mesken, 320 dükkan, 14 meyhane, 2 gazino, 5 lokanta .... vardý.

50- 1900 Gümrük Meydaný’na “Yeni Cami” inþa edildi.

51- 1900 Þimdiki gökdelenin yerine un fabrikasý yapýldý.

52- 1901 Eski vilayet konaðý (Bugünkü Ýl Saðlýk Md. Binasý) yapýldý.

53- 1903 Pamuk iþleyen ve buz üreten bir fabrika daha kuruldu.

54- 1903 "Hadra Hamamý" yapýldý.

55- 1906 Yahudiler için bir havra açýldý.

56- Mersin - Adana demiryolu Haydarpaþa - Baðdat hattýyla birleþti.

57- 1909 Rüþtiye mektebi, Ýdadi’ye dönüþtürüldü. (Ýþgalde Fransýzlar kapattýlar)

58- 1910 10 Ocak. Ýstanbul dan gelen Tanin Gazetesi Yazarý Ahmet Þerif , Mersin için þöyle yazdý “ Mersin’in ilerlemesi halkýnýn isteði veya hükümetin çalýþmasý ve teþvikiyle olmamýþtýr. Hep yabancýlarýn lehine, yerlilerin aleyhinedir. Dýþardan gelenler kazandýkça, yerliler, hak sahibi olanlar kaybetmiþtir. Mersin Mersinlilerin zararýna ilerlemiþtir.

59- 1910 Yað fabrikasý kuruldu. (Ýngiliz fabrikasý olarak anýlýr)

60- Þimdiki Limanýn orta yerine "Gaz Ýskelesi" yapýldý.

61- 1911 Çýrçýr, Un, pres, çeltik fabrikalarý peþ peþe açýldý.

62- 1912 Haftada iki kez yayýnlanan “Tarsus” gazetesi (Mersin’de) basýlmaya baþladý.

63- 1912 Tramvay tesisi hizmete açýldý.

64- 1918 5 Kasým. Atatürk geldi. Mersin’in iþgal edileceðini sezmiþti ve bu geliþi muhtemel Çete Savaþý için önerilerde bulunmak içindi.

65- 1914. 1927 yýlýna kadar sürecek önemli bir gerileme dönemi baþladý. 1. Dünya savasý nedeniyle Türk’lerin cepheye gitmesi, Müslüman olmayanlarýn göçmesi, mübadele sonucu Rumlarýn gitmesi, sömürgeci düþmanlarýn iþgali ve kurtuluþ mücadeleleri sonucu nüfus da önemli bir azalma oldu, ticaret hacmi küçüldü.

66- 1918 17 Aralýk. Þehir, Ýngilizler tarafýndan iþgal edildi.

67- 1919 2 Ocak. Fransýz kuvvetleri iþgale katýldýlar. Caddeler iþgal süresince Ýngiliz, Fransýz, yunan, Suriye, ermeni bayraklarý ile donatýldý.

68- 1919 20 Ocak "Ýlk kurþun" Mersinde atýldý.

66- 1919 20 Kasým. Ýngilizler çekildiler. Ýþgalci olarak Fransýzlar kaldý.

69- 1920 17 Mart Fransýzlarla silahlý çatýþma baþladý.

70- 1920 1 Mayýs Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Mersin þubesi kuruldu.

71- 1920 Türk Ocaðý okuma odalarý açýlarak kütüphane ile tanýþýldý.

72- 1920 Ýlk Yazlýk sinema açýldý.

73- 1922 3 Ocak. Her aný ayrý bir öykü olan çete savaþlarý sonunda, Mersin düþman iþgalinden kurtuldu.

74- 1922 Mersin’in ilk gazetesi “Doðruöz” çýkmaya baþladý.

75- 1922 Turan Spor adýyla Kýrmýzý-Beyaz giysili spor kulübü kuruldu.

76- 1923 17 Mart. Atatürk Mersin’e geldi. O gün Ata’ mýz dönemin en önemli ulaþým aracý olan trenle geldi ve istasyonda büyük bir kalabalýðýn coþkun sevinciyle karþýlandý. Civar köy ve kasabalardan gelen insanlar o küçücük Mersin’de büyük bir kalabalýk oluþturdular. Heyecan ve gurur içindeydiler, onu yakýndan görebilmeleri için yaya olarak geçmesini rica ettiler.“ Gönüllerin Paþasý” bu isteði kabul etti ve hazýrlanan arabaya binmeyip, halkýn arasýdan yürüdü. Bir yanda kurbanlar kesiliyor, diðer yanda onu daha yakýndan görmek için dalgalanan kalabalýk “yaþa, varol” diye baðýrýyordu. Atatürk , Mersinlilerin sevgi gösterileri arasýnda yürüyerek geçti. Askeri kýta’yý teftiþ etti. Hükümet binasýnda bir süre dinlendi ve sonra belediye binasýna doðru ilerledi. Yolda gördüðü güzel binalarý ihtiyar bir Mersinliye sordu. Aldýðý cevap üzerine "Bu adamlar bu memlekette para kazanýp bu güzel binalarý yaparlarken siz ne yapýyordunuz" dedi..Ýhtiyar hiç düþünmeden " Yemende, Balkanlarda askerlik yapýyorduk, savaþýyorduk Paþam" Dedi. Paþa gülümsedi ve yüzünün ifadesi deðiþti. Yaþlý adama baþka bir söz etmedi. (Atamýz sonraki zamanlarda Mecliste, Mersin ziyaretinin konuþulduðu sýrada, bu konuþmayý aktarýr ve “Hayatýmda cevabýný bulamadýðým sözlerden biri de budur” der) Ayný yürüyüþ sýrasýnda yolunu kesen bir Hýristiyan Arap genç kýz elindeki çiçekleri ona sundu ve bu sýrada yaklaþan Arap tüccarlar ondan, Suriye’yi de kurtarmasýný istediler. Atatürk Milletler kendi geleceklerini kendileri tayin ederler dedi. Belediye binasýnda çeþitli görüþmeler yapýldýktan sonra Müdafa-i Hukuk Cemiyeti binasýna gidildi. Burada yapýlan görüþmeler bitince alt kattaki “Gençler Yurdu” nu ziyaret etti. Binanýn eksiklerini gördü ve 1 000 lira baðýþta bulunarak buranýn “Türk Ocaðý”na dönüþtürülmesini istedi. Yine belediyedeki öðle yemeðinden sonra halka hitap etmek üzere Millet Bahçesine giderken kendilerini baðlý bulunduklarý cemaatýn adýyla tanýtanlara, Türk yurdunda, cemaat yoktur, Türk vatandaþý vardýr. Dedi.. Þimdiki Cumhuriyet Alanýnýn güney kýsmýnda bulunan Millet Bahçesinde Dr. Reþit Galip, Atatürk’ün de hoþuna giden, güzel bir konuþma yaptý. Ardýndan kürsüye çýkan Atatürk bu gezideki memnuniyetini belirtip teþekkür etti ve þöyle seslendi : Mersinliler, memleketiniz, beldeniz Türkiye’nin çok mühim bir noktasýnda bulunuyor ve çok mühim ticaret noktasýdýr. Memleketiniz bütün Dünya ile Türkiye’nin irtibatý noktasýnýn en mühim bir yeridir. Bunu sizler benden iyi biliyorsunuz. Fakat bilmelisiniz ki –açýk söyleyeyim- memleketinize hakim bulunmuyorsunuz..... Sizin için zafer ve terakki sahasý iktisadiyatta ve ticarettedir....Bunu takdir ediyorsanýz çok çalýþmaya mecbursunuz. Aksi halde memleketin gerçek sahibi olduðunu söyleseniz bile kimseyi inandýramazsýnýz. Bu hakikatle dolu sözlerim acýdýr, fakat, hakikatý ifade ediyorum...... Son sözüm olmak üzere; bu memleketin hakiki sahibi olunuz.

77- 1924 Konutlar için elektrik üretimine baþlandý.

78- 1924 “Mersin Vilayeti” kuruldu. Ýlk Vali Hilmi Cerit.

79- 1925 20 Ocak. Atatürk geldi ve 11 gün “Atatürk Evi’nde “ misafir oldu.

80- 1925 Baro kuruldu.

81- 1925 Tapu ve Nüfus kayýtlarý yandý.

82- 1925 Ýlk Kýþlýk sinema açýldý.

83- 1925 16 Aðustos. Mersin Ýdman Yurdu spor kulübü kuruldu. Ýlk yýllarda sporun her çeþidiyle ün yaptý. Mersin halkýna sporu tanýttý ve sevdirdi. Sonradan tamamen futbol kulübü haline geldi. Mersin’de yaþayan ancak kendini misafir olarak görenler þehre sahip çýkmadýðý gibi Mersin Ýdman Yurdu’na da sahip çýkmadý. “Asansör takým” diye hafife alýnarak bahsedildi.

84- 1926 Ýlk sebze ve meyve hali binasý yapýldý. (Bu günkü kasaplar çarþýsý)

85- 1926 Mersin Liman Þirketi kuruldu ve ilk beton iskele yapýldý.

86- 1926 Makarna fabrikasý açýldý.

87- 1926 Mersin Ticaret ve Zahire Borsasý kuruldu.

88- 1926 Mersin halkýnda toplanan ve þehrin adý verilen uçak THK na hediye edildi.

89- 1926 50 aboneli Ýlk telefon sistemi kuruldu.

90- 1927 11 Aðustos. “Mersin Tüccar Kulübü” kuruldu.

91- 1927 Belediyenin yaptýðý sayýmda nüfus 11.270 olduðu anlaþýldý.

92- 1929 K.Milliye Caddesi ve Fabrikalar Caddesi asfaltlandý. (Taþrada ilk asfalt cadde olabilir ?)

93- 1929 Termik santral kuruldu.

94- 1929 Mersin Ticaret Bankasý A.Þ. kuruldu.

95- 1930 20 Þubat. “Yeni Yurd” adlý ilk kültür dergisi çýktý.

96- 1930 Belediye þehir bandosu, musiki ve Tiyatro okulu açýldý.

97- 1930 Avusturya’ lý Prof. Jansen’den Mersin’in Ýmar Planýný yapmasý istendi. 1938 yýlýnda onanan plana göre mevcut durumda en önemli cadde Uray Caddesi idi. O zamanki adý Kurtuluþ olan Ýstiklal Caddesi Ýstasyon ile Ýleri Ýlkokulu arasýnda idi. Kentin merkezinde gayri müslümler, batýsýnda Suriyeden göç edenler, kuzeyinde Girit’ ten göç edenler yerleþmiþ idi.

98- 1932 Dekovil ve Tranvay raylarý söküldü.

99- 1933 Silifke Vilayeti ile Mersin Vilayeti, “Ýçel Vilayeti” adý altýnda birleþti. Ýl merkezi Mersin oldu.

100- 1933 24 Þubat. Mersin Halkevi açýldý.

101- 1934 Dr.Remzi (Gönenç) Halkevi yayýnlarýndan ilkini “Sýtma nedir? Nasýl korunulur?” isimli kitapla gerçekleþtirdi. (Sýtma Çukurova’nýn günlük yaþamýnýn bir parçasý, saðlýk sorunlarýnýn önde geleni idi.)

102- 1934 Mersinde çok küçük çaptaki Millet Hastanesi, Memleket Hastanesi olarak isim deðiþtirdi.

103- 1935 Nüfusun 17.700 olduðu anlaþýldý.

104- 1937 Kapalý kýsmý ahþaptan olan ilk stadyum yapýldý.

105- 1937 Mersin, Dünyanýn en gözde arkeoloji ve tarih merkezlerinden birisi olma fýrsatý yakaladý. 9000 Yýldan beri üzerinde yaþamýn hiç eksilmediði ve tarihin kesit olarak görünebildiði "Yumuktepe" üzerinde kazýlar baþladý.

106- 1938 Ev ve iþyerlerine þebekeli su verilmeye baþlandý.

107- 1938 Ocak Halkevi "Ýçel" isimli bir dergi yayýmlamaya baþladý.

108- 1938 20 Mayýs. Atatürk geldi. 23 Mayýs ta garda son kez uðurlandýðý sýrada Belediye Baþkanýna elindeki bastonla þehrin kuzeyini göstererek “Kuzeye doðru beþ geniþ cadde açýlmasýný bildirmiþtim. Neden bu güne kadar baþlamadýnýz?” dedi. Baþkanýn cevabý üzerine “ Olmaz öyle þey. Bu caddeler açýlmalýdýr. Güneyden kuzeye doðru olmasýna dikkat ediniz. Ýskan sahasý o tarafa kaysýn” dedi. Doktorlarýn dinlenmesi gerektiðini söylediði hasta günlerinde bu yolculuk ve bitmek bilmeyen geçit töreni onu çok yordu.

109- 1938 Kapýdan girince sol tarafýn Müslüman olmayanlara sað tarafýn Müslümanlara ayrýldýðý mezarlýk açýldý. (Bunun þehrin en önemli özelliklerinden biri olduðu devamlý olarak iþlenir.)

110- 1939 Sümerbank satýþ maðazasý açýldý.

111- 1941 23 Haziran. Refah isimli gemimiz Mersin açýklarýnda batýrýldý. 167 Deniz askerimizin þehit oluþu bütün þehri yasa boðdu.

112- 1942 Mersin Kýz (Sanat) Enstitüsü açýldý.

113- 1943 Mersin Ticaret Orta Okulu açýldý.

114- 1944 Halkevi Binasý (Bu günkü adýyla Kültür Merkezi ) inþaatýna baþlandý.

115- 1944 23 Nisan. Heykeltýraþ Kenan YONTUÇ tarafýndan yapýlan, Cumhuriyet Alanýndaki Atatürk heykeli açýldý.

116- 1944 Mersin’in çok þeyini borçlu olduðu büyük insan Tefvik Sýrrý Gür þehri liseye kavuþturdu.

117- 1945 Mersin (Erkek) Sanat Enstitüsü açýldý.

118- 1945 Nüfus 16.200 olarak sayýldý.

119- 1945 Þehir Ekonomik alanda olduðu kadar sanat ve kültür alanýnda da ilerlemeye devam etti.. Bu konuda Halkevi’nin etkisi çok fazla idi. “Mersin Halkevi Kültür Dergisi Eylül Sayýsý”nda yazýlanlarýn bir kýsmý þöyle oldu: Eylül 1945, Fýndýkpýnarý yaylasýna gezi tertip edildi ve 3 perdelik bir oyun sergilendi. 550 seyirci katýldý. 205 Hasta bedava muayene edildi, ilaçlarý ve iðneleri bedava temin edildi. Fýndýkpýnarý ve civar köylerden gelen vatandaþlarýmýzla sohbet edildi. Dil bayramý nedeniyle “Dil konusu” üzerine seçkin ve olgun bir kalabalýða konferans verildi. Þeker bayramý nedeniyle bayramlaþma töreni yapýldý. Salonumuzda düðün yapýldý. Ýzmir’den gelen sanatçý tarafýndan keman konseri verildi. Kütüphaneden bir ayda 1 113 kiþi kitap aldý. Bir ayda 57 adet yeni kitap geldi.

120- 1946 29 Ekim. Türkiye’nin en modern tiyatro salonuna sahip olan, kültür ve sanatýn bir çok dalýnda hizmet verecek þekilde bölümleri olan, sinema salonu olan, düðün, balo salonlarý olan olaðanüstü bir bina (olaðanüstü hikayesini de barýndýrarak) açýldý. Bu bina Mersin Halkevi binasý idi.

121- 1946 29 Ekim. Mersin’e ikinci bir Türk Büyüðünün (Ýkinci adam: Ýsmet Ýnönü’ nün) heykeli yapýldý.

122- 1947 Prof. Garstang Yumuktepe kazýlarý hakkýnda bilgi verdi.

123- 1947 10 Aralýk deprem oldu.

124- 1948 Mersinli Ahmet (Ahmet Kireççi) Londra’da yapýlan Dünya Olimpiyatlarýndan grekoromende altýn madalya getirdi.

125- 1949 Ticaret Orta Okuluna Lisesi de eklendi.

126- 1950 20. Yüzyýlýn ortasýnda Mersin, çay bahçelerinde canlý müzik dinlenen, Cumhuriyet Balolarý yapýlan, tenis oynanan, þiir, müzik etkinlikleri, çay partileri yapýlan, sinemasý, yerel radyo yayýnlarý olan, iþadamlarýnýn, ev hanýmlarýnýn bisiklet kullandýðý, yeni inþa edilmiþ hastanesi, 1 000 aboneli telefon sistemi ile nereden baksanýz modern, huzurlu, yoksulu yok denecek az , orta gelirli sade bir Avrupa kýyý kenti görünümündeydi. Türkiye’nin ilk kez bir bayan belediye baþkaný olarak Müfide Ýlhan görevdeydi.

127- 1952 yapýmýna 1946 yýlýnda T.S.Gür döneminde baþlanan Stadyum hizmete açýldý.

128- 1952 Ýl Halk Kitaplýðý açýldý.

129- 1952 Çukurova Elektrik A.Þ. kuruldu ve Termik Santral buna baðlandý.

130- 1953 Þehir Trafik lambalarýyla tanýþtý.

131- 1954 SSK Hastanesinin ilk çekirdeði (Küçük bir dispanser þeklinde) kuruldu.

132- 1954 Trafik Bürosu açýldý.

133- 1956 Silifke- Mut- Karaman yolu asfaltlandý.

134- 1956 Ýl Çocuk Kitaplýðý açýldý.

135- 1957 Çok önemli bir fabrika ATAÞ Þirketi kuruldu. ATAÞ ‘ýn teknolojisi ve yönetim þeklini bir çok kiþi ve kuruma örnek aldý. Fabrika ile ayný tel örgü içinde olan lojmanlarý da yine þehircilik, güvenlik, ýsýtma, sosyal etkinlikler vb. konularda þehrin ilgisini çekti.

136- 1960 27 Nisan. Türkiye’nin en büyük, Akdeniz’in ilk 10 limanýndan biri ve Avrupa’nýn 2. büyük tahýl silosu inþa edildi.

137- 1960 Mersin Verem Savaþ Dispanseri açýldý.

138- 1961 Betik adlý bir sanat dergisi çýkmaya baþladý.

139- 1963 Yeni bir imar planý hazýrlandý.

140- 1966 Fener, 18 milden görünen, 10 saniyede 32 þimþek çakan son halini aldý.

141- 1967 SSK hastanesi binasý hizmete açýldý.

142- 1968 3 Mart. TRT Çukurova Bölge Radyosu yayýna baþladý.

143- 1968 Akdeniz Gübre Sanayi A.Þ. kuruldu.

144- 1968 27/ 28 Aralýk gecesi bir buçuk aydýr yaðan yaðmur nedeniyle büyük bir sel felaketi yaþandý. Müftü Deresi kenarýndaki bazý evler yýkýldý. Silifke’den Tarsus’a kadar birçok dað ve ova köyleri, tarla ve bahçeler hasar gördü. Bir kaç kiþi öldü.

145- 1969 Soda Sanayi A.Þ. kuruldu.

146- 1969 Ýçel Þenlikleri yapýldý. 1994 Yýlýna kadar adý, niteliði, zamaný deðiþtirilerek, ara verilerek denendi ve sonunda vazgeçildi.

147- 1970 Eski yapýlarýn yýkýlýp yerine küçük balkonlu, rüzgar ve güneþ hesabý yapýlmadan, þehrin imarý görmemezlikten gelinerek apartman dikme maratonu baþladý.

148- 1972 Þehir imar tadilatý yapýldý.

149- 1972 Kan Merkezi açýldý.

150- 1972 Çimsa Çimento Sanayi A.Þ. kuruldu.

151- 1973 Anadolu Cam Sanayi A.Þ. kuruldu.

152- 1977 4 Ocak. Mersin’ linin gönlündeki, unutamadýðý anýlarýnýn yaþadýðý “Halkevi” binasý Kültür merkezi yapýlacaðý müjdesi ile Kültür bakanlýðýna devredildi.

153- 1978 29 Mayýs. Þehrin gerdanýndaki “Gümrük Meydaný” yýkýldý. “Yeni Cami” yýkýldý. Yerine betonlarýnýn yapýmýna baþlandý. (Beton caminin adý “Ulu Cami” oldu).

154- 1979 Çimsataþ Çukurova Ýnþaat Makinalarý A.Þ. ve Kromsan Soda Sanayi A.Þ. kuruldu.

155- 1980 Yeni bir Kent nazým planý yapýldý.

156- 1980 Þehir konteyner taþýmacýlýðýnýn Orta Doðudaki en büyük merkezlerinden biri haline geldi.(Yanlýþ politikalar sonunda birkaç yýlda söndü.)

157- 1980 Deniz kýyýlarýnýn yaðmalanmasýna baþlandý.

158- 1983 12 Kasým. Mersin’de serbest bölge kurulmasý Bakanlar Kurulunda kararlaþtýrýldý.

159- 1984 Devlet Hastanesi (1950 de Memleket Hastanesi adý deðiþmiþti) yeni binasýna taþýndý.

160- 1985 25 Ekim. Türk Diabet Cemiyeti Mersin þubesi kuruldu. (Sonradan hastane haline gelen “Diabet Merkezi” ne dönüþtü)

157- 1985 Mersin ne önemli bir yerleþim yeri açan, göçü hýzlandýran "Güneykent" projesine baþlandý.

158- 1986 Halen kullanýlmakta olan Otogar açýldý.

159- 1986 01 Temmuz.. MESBAÞ Mersin Serbest Bölge Ýþleticisi A.Þ. kuruldu.160- 1987 23 Þubat. Türkiye’nin en büyük, en görkemli ve en kýsa zamanda inþa edilen camilerinden biri olan “Muðdat Camii” inþaatýna baþlandý. (10.000 kiþinin namaz kýlabileceði büyüklükte, olup Ýþyeri, saðlýk ocaðý, aþevi, kütüphane, konferans salonu, banyo, vb. birimleri içermektedir)

161- 1987 "Akbelen" toplu konutlarý inþaatýna baþlandý.

162- 1987 Masa baþýnda çizilmiþ ve kararlaþtýrýlmýþ olan 52 katlý gökdelen inþaatýna baþlandý.

163- 1988 1

25 Mart 2008 Salı

KEŞKEK

Keşkek, genellikle düğün ve bayramlarda yapılan, Anadolu'da yörelere göre farklılıklar göstermekle birlikte temel olarak yarma, buğday ve etten oluşan geleneksel bir yemektir.

Et, tahıllarla iç içe geçmiş, bazen neredeyse yemeğin içinde erimiş durumdadır. Güveçte pişirilir ve yine yöreye göre değişmekle birlikte kırmızı biber, salça, soğan ve yağdan oluşan bir sosla servis yapılır.

Bazı yörelerde hiç et kullanılmaz sadece üzerine gezdirilen tereyağı ile servis yapılır.

BATIRIK

Batırık bulgur ile yapılan bir çeşit sulu soğuk salatadır. İçindeki domates, salatalık ve bulgurdan ötürü kısırı andırır. İç Anadolu bölgesinin güneyi ve Akdeniz bölgesinde Toros dağlarına yakın bölgelerde, Ermenek, Mersin'in ilçeleri Aydıncık, Anamur, Erdemli, Silifke ve Gülnar'da yapılır. Yapılışı bölgelere göre küçük farklılıklar gösterir, genelde ince bulgur (düğürcük, düğü veya simit), tahin, domates çeşitli baharatlarla karıştırılır ve yoğrulur.

Konu başlıkları

[gizle]

Hazırlama [değiştir]

Basit hazırlama [değiştir]

Kişi başına bir çay bardağı ince bulgur(düğürcük) sıcak su ile ıslatılır.İnce Bulgur(düğürcük) ıslanıp yoğrulabilecek kıvama gelince rendelenmiş veya çok ince kıyılmış soğan, domates ve domates salçası ile karıştırılıp yoğrulur. Salça iyice dağılınca karışıma tahin ve maydanoz eklenir. Karışım katı bir hale gelene kadar yoğrulur. Özleşen karışıma soğuk su ve küp küp doğranmış salatalık eklenir, kalın bir çorba kıvamı alınca servis edilir.

Mersin usulü [değiştir]

Mersin yöresinde hazırlanan batırık daha zengin malzemeler içerir. En büyük farkı tahinin ya çok az kullanılması ya da hiç kullanılmamasıdır. Tahin yerine fıstık ve susamla bir karışım hazırlanır. Tuzsuz yerfıstıkları kavrulur ve susamla beraber çekilir. Bu karışıma yavaş yavaş su, tercihan çok az miktarda tahin eklenerek pürüzsüz bir kıvam alması sağlanır. Hazırlanan macun yukarıda belirtilen tarifteki tahin yerine kullanılır.

Bu yöredeki hazırlama usulünün bir başka farkı da domatesin yanında kuru domates ve biber salçasının da kullanılmasıdır. Böylece elde edilen karışımdaki domates tadı hem biber salçasının asitliği hem de kuru domatesin yoğun tadı nedeniyle kuvvetlenir.

Bölgedeki bazı tarifler daha kısıra yakın bir karışım tarif eder. Örneğin son yoğurmada karışıma taze nane ve ince kıyılmış marul katılan tarifler mevcuttur. Limonsu, mayhoş bir tat için karışım yoğurulurken içine çeyrek limon parçaları atılabilir.[1] Batırık Tokat yöresinde yapılan BAT yemeği ile benzer özellikler gösterir.

Sunum [değiştir]

Oluşan karışımın bir bölümü el ile sıkılarak köfte haline getirilir. Mersin'de bu köftelere kısırlık adı verilir. Kalan karışımın üzerine su dökülür ve genelde yayvan bir kaptan üzerine domates, salatalık, kaynatılmış dilimlenmiş kara lahana yaprakları ve turşu konularak içilir. Sıkılmış köfteler domates, salatalık, sumakla hazırlanır, soğan ve turşu ile süslenerek servis yapılır. Ilgın'da içine haşhaş tohumu karıştırılır, Mersin'de hem köfteye hem de sulandırılmış batırığa nar ekşisi eklenebilir.

Konya, Karaman, Ermenek, Mersin ve ilçeleri Erdemli, Mut, Gülnar, Aydıncık ve Silifke'de hanımlar misafirlikte, ikindi çayı ile beraber sunarlar.

Notlar [değiştir]

  • Bu şekilde limon kabuğundaki esansın karışıma geçmesi sağlanır. Bu yöntem çiğ köfteye de uygulanmaktadır. Ayrıca, narenciyelerin ve aromatik bitkilerin yağlarının ezme yöntemiyle diğer malzemelere geçişini sağlamak barmenlikte çok bilinen bir uygulamadır.

24 Mart 2008 Pazartesi

MERSİN ÖNEMLİ TELOFON NUMARALARI

VALİLİK TELEFONLARI

Santral : 237 42 43

Özel kalem : 231 11 55

Basın Bürosu : 232 09 65

Hükümet Konağı : 238 15 11

Yazı İşleri Md.lüğü : 238 25 54


EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ

Em.Md. : 0 324 231

Basın Bürosu : 237 16 16

Asayiş Şb.Md.lüğü : 232 00 59

Bölge Trafik Md.lüğü : 359 32 05

Çevik Kuvvet Md.lüğü : 234 70 70

Hassas Bölge Md:lüğü : 359 32 06

Mali Şb.Md.lüğü : 232 41 83

ADLİYE

Adliye Santral : 232 18 45

Cum. baş.sav özel kalem : 231 13 07

Cumhuriyet savcısı : 238 04 91

Mersin cezaevi : 221 73 32

Mersin İdman Yurdu

Mersin İdman Yurdu

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Git ve: kullan, ara
Mersin İdman Yurdu
Tam isim Mersin İdman Yurdu
Takma isim(ler) Kırmızı Şeytanlar
Renkler Kırmızı - Lacivert
Kuruluş 1925
Stad Tevfik Sırrı Gür Stadı
Kapasite 100
Başkan Hamit İzol
Teknik direktör Abdülkerim Durmaz
İnternet adresi [1]
Lig TFF 2. Lig
2005-2006 TFF 2. Lig
pattern_la1=
Takım renkleri Takım renkleri Takım renkleri
Takım renkleri
Takım renkleri
 
İç saha
Takım renkleri Takım renkleri Takım renkleri
Takım renkleri
Takım renkleri
 
Deplasman

Mersin İdman Yurdu Spor Kulübü, Ziraat Bankası memuru İbrahim Yekta, öğretmen İbrahim Bigam, Gençlik ve Spor Mersin İl Müdürü Edip Buran, gümrükçü Rauf Süleymaniyeli ve Sami İstanbullu, postacı Semih Can ve arkadaşları tarafından 16 Ağustos 1925'te Mersin'de kuruldu. İbrahim Yekta ve arkadaşlarının kulübü kurmalarındaki amaç: Türk gençliğinin, fizik ve moral kabiliyetlerini ulusal ve inkılâpçı amaçlara yöneltmek, yurt müdafaası amaçlarını geliştirmek, beden terbiyesi ve spor yapmasını temin etmekti. Bu amaç doğrultusunda kurulan ve de etkinliğe geçen kulüp çevrede büyük ilgi uyandırdı ve kısa zamanda Mersin halkının sevgisini – ilgisini kazandı.

Mersin İdman Yurdu Spor Kulübü ilk olarak MERSİN GENÇLERBİRLİĞİ adıyla, renkleri kırmızı beyaz olmasına rağmen daha sonraki yıllar kulübün ismi Mersin İdman Yurdu ( bir ara Çukurova İdman Yurdu adını da aldı ) ; renkleri ise kırmızı-lacivert değiştirilmiş olup birbirine geçme biri kırmızı biri lacivert iki halkadır (kulüp kurma kararı fırtınalı bir havada alındığından, gök mavisiyle şimşeğin kırmızısı kulübün renkleri olarak saptandı).

Kuruluşundan 1949 yılına kadar bölge birinciliğini kimseye kaptırmayan Mersin İdman Yurdu,1944 yılında Ankara da yapılan Türkiye Şampiyonasında üçüncü olma başarısı göstermiştir.

Süper ligden küme düştüğünde Mersin İdman Yurdu taraftarları yılın en centilmen taraftarı ödülüne layık olmuştur.

1963–64 sezonunda şampiyon olarak Türkiye 2.ligine çıkan Mersin İdman Yurdu, 2.ligdeki üçüncü senesinde profesyonel bir kadro oluşturarak şampiyon olmuş ve de ilk defa o yıl (1966–67) Lefter KÜÇÜKANDONYADİS öncülüğünde Türkiye 1.ligine çıkmıştır. Tarihinin ilk anlamlı kupası olan Başbakanlık Kupasını da aynı yıl amatör küme şampiyonu olan İzmir Denizgücü’nü 2–0 yenerek dönemin Başbakanı Süleyman DEMİREL’den almıştır.1967 yılından itibaren aralıksız 7 yıl süreyle 1.ligde oynayan KIRMIZI ŞEYTANLAR’ın bu dönemdeki en büyük başarısı 1969–70 sezonunu evinde oynadığı maçlarda mağlubiyet yüzü görmeden 4. sırada bitirmesidir. Takımımız 1973–74 sezonunda 2.lige düşmüş, neticesinde toparlanarak 1975–76 sezonunda tekrar yükseldiği 1.ligde toplam 11 sezon boyunca mücadele etmiştir. Mersin İdman Yurdu, Türk futboluna kazandırdığı futbolcularla, taraftarlarının göstermiş olduğu centilmenlikle, başarılarıyla ve de olaylarıyla her zaman damgasını vurmuştur. Öyle ki kulübümüzün Türkiye futbol liglerindeki enlerini şöyle sıralayabiliriz: puanı silinen ilk ve tek takımdır (1980–81 sezonunda haksız bir şekilde Beşiktaş’a karşı), bir sezon boyunca evinde oynadığı maçlarda kalesinde en az gol yiyen takım (1982–83 sezonu 17 maçta 1 gol )

Kulübümüzün tarihindeki en büyük başarılarından biri de ülkemizi kupa galipleri kupasında şimdi ki adıyla UEFA Kupasında temsil etmiş olmasıdır.1982–83 yılında Federasyon Kupasında finalde Fenerbahçe’ye elenerek kupayı alamamasına rağmen, Fenerbahçe’nin aynı yıl şampiyon olması ile Avrupa’ya açılmıştır. Avrupa arenasında Spartak Varna takımına Mersin’de 0–0 ve deplasmanda 0-1’lik skorlarla elenen Mersin İdman Yurdu, o tarihten sonra düştüğü 2.ligde bir daha şampiyonluk sevinci yaşayamadı...

KEREBİÇ

Kerebiç Mersin yöresine ait Ramazanda çokca tüketilen bir tatlı.Beyaz bir köpüğün içinde yatan içi fıstık ya da cevizle dolu olan olan irmikten yapılmış,içli köfteye benzeyen bir tatlı. İlk tadıldığında kerebiç yapımında kullanılan beyaz köpüğün tadı biraz değişik gelebilir.Bunun sebebi köpüğü oluşturan Çöven kökü.Çöven kökünün bir gün ıslatılıp bekletilmesinden devamlı kaynatılmasından elde edilen beyaz köpük başka bir kaba alınır, şekerle karıştırılarak çırpılır ve böylece kerebicin beyaz köpüğü elde edilmiş olur.

CEZERYE

Cezerye, özellikle Mersin bölgesinde yaygın tatlı türü. Havuç, toz şeker, ceviz ve hindistan cevizinden yapılır. Adını, Arapça'da havuç anlamına gelen (Cezer = جزر) kelimesinden alır. Rendelenen havuç önce haşlanır haşlandıktan sonra şekerle kavrulur. İçine hindistan cevizi , yer fıstığı yada ceviz koyularak servis yapılır.