24 Mart 2008 Pazartesi

ANAMUR

Anamur, Mersin'e bağlı bir ilçe.

Türkiye'nin güney ucunda bulunur. En ünlü meyvesi muzdur. Ancak, Anamur'da tropikal iklim bitkilerinin hemen hepsi yetişmektedir.Yıllık sıcaklık ortalaması ise 24 ile 19derece arasında gidip gelmektedir Ayrıca Anamur, tarihi ve turistik yerleri, uzun plajı ve temiz denizi ile ünlüdür.

Kıyısı ve tarihi güzellikleri ile Türkiye'de daha değeri anlaşılamamış ender tatil yerlerinden biridir. Sahillerinin nesli tükenmek üzere olan deniz kaplumbağalarının(caretta caretta) yumurtlama alanı olması ve Akdeniz foklarının bir kolonisinin burada yaşaması ilçenin ilgi çekici özelliklerindendir.

Mamure Kalesi, Anamurium ve Titiapolis antik kenti, Köşekbükü Mağarası Anamur'da gezilmesi gereken başlıca yerlerdir. İlçenin nufusu 2007 yılı sayımına göre 63.850 kişidir. Merkez nüfusu ise 35.789 dolaylarındadır.Muz üretimini genel olarak seralarda sağlayan Anamur'da seracılık 1995'ten sonra yayginlasmaya baslamistir.Türkiyenin çilek ihtiyacının %40 gibi büyük bir kısmı da Anamur'dan karşılanır. Yetersiz ulaşım koşulları nedeniyle yabanci turistler tarafindan cok fazla ilgi cekmeyen Anamur, yerli turizm acisindan gelismistir. İlçenin birçok bölgesinde yerli turistlerin yilin belli aylarinda ikamet ettigi siteler bulunmaktadir. Yaz aylarinda Anamur'da Ankara ve Konya'dan gelen birçok yerli turist görülebilir.

Konu başlıkları

[gizle]

Tarih [değiştir]

Geçmişi antik çağlara uzanan ve sırasıyla Kizuvatlalılar, Hititler, Asurlular ve Perslerin egemenliği altına giren Anamur, M.Ö. 333’te Büyük İskender’in doğu seferi sırasında Makedonya Krallığı’na bağlanmış, bu dönemden sonra kentin adı “Anemurium” olarak anılmaya başlanılmıştır. “Anemurium” antik kaynaklara göre “Rüzgarlı Burun” anlamına gelmektedir. M.Ö. 1. yüzyılda Roma, daha sonra da Bizans egemenliğine giren Anamur, Bizanslılar zamanında yeniden inşa edilmiştir. Selçuklu hükümdarı Alaaddin Keykubat’ın, Ertokuş Bey’i kıyı şehirlerinin alınmasıyla görevlendirmesi sonucu, 1228’de Selçuklular’ın, daha sonra da Karamanoğulları’nın ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimine geçmiştir.

1869 yılında ilçe olmuştur. 1867'de Konya Vilayetine bağlı İçel Sancağının bir kazası olan Anamur,1877'de İçel Sancağı Adana Vilayeti'ne bağlanınca Adana Vilayeti İçel Sancağının bir kazası durumuna gelmişti.

Anamur Yöresel Yemekleri [değiştir]

Anamur yöresi yemekleri

Anamur Toprakları [değiştir]

Anamur İlçesi Toprak Haritası linkte sunulmuştur. Bu haritaya göre Anamur Ovası Alüviyal toprak grubuna girmekte, diğer dağlık kısımlar ise Karadeniz Bölgesindeki gibi Kırmızı Podzolik Topraklar grubuna girmektedir. Sınıfları çizelgede açıklanmıştır.


P – KIRMIZI PODSOLİK TOPRAKLAR Havza güneybatı ısındaki killi şistler üzerinde, yüksek yağış ve orman örtüsü altında, soluk kahve­renkli A2 ve kırmızı renkli, kil ve Fe - A1 oksit biri­kimi gösteren B2 katmanı bulunan Podsolik toprak­lar oluşmuştur. Genişlik 222392 hektar olup toplam alanın % 10,5 dir.

B2 de biriken kil ve Fe-Al oksitler asidik ko­şullarda üst topraktan yıkanmıştır. Üst toprak bu nedenle soluk renkli ve bünyece farklıdır. Fakat, or­ganik maddece oldukça zengindir. Organik artıkların bir kısmı yüzeyde birikerek ince Ol katları oluştu­rur.

Toprak ana maddesinin ayrıştığı şistler Paleozoik yaşlıdır. Komşu bulunan Kireçsiz Kahverengi Ormanlar şistler ve kireçtaşı üzerinde yer alabilir. Bun­1ar kırmızı renkli B katlarıyla Podsoliklere benzer, Fakat Fe - A1 oksit yıkanımı ileri derecede değildir. Bu nedenle üsttoprak Podsoliklere oranla daha koyu yahut daha kırmızıdır, Yıkanma etkisi arazide belir­gin değildir. Laboratuvar analizleri de bu görüşü doğrulamaktadır. Kireçtaşı üzerinde oluşanlarda, üstteki çakıllardan ayrışan bazlar ve kireç süreklice profile katılarak Podsolik oluşumunu engeller. Baz­la doyma ve pH yüksektir.

Kahverengi Ormanlar koyıı kahverenkleriyle kolaylıkla Podsoliklerden ayrılır. Bütün profil kireçlidir. Kırmızı Akdenizlerde ise bütün gövde kırmızı renktedir.

Kırmızı Podsolik toprak kuşağında yağış 800-1000 mm. arasındadır. Bu yağışta ve orman (çam) çalı (meşe) örtüsü altında organik madde yüzeyde ve üst toprakta birikme eğilimindedir. Ancak kurak-­sıcak yaz dönemindeki hızlı ayrışma buna meydan vermez. Organik katlar çok incedir.

Podsolik alanı dik - sarp eğimli dağlık arazi gö­rünümündedir. Yamaçlar kıyıya kadar yanaşır. Yük­selti 100 m. den başlar, 1000 m. ye kadar çıkar,

Toprağa ait örnek profil Anamur Gazipaşa ara­sında, Gazipaşa 27 km. levhasından sonra, yolun so­lunda incelenmiştir.

Profil No. 13

PH = 6,6

EC = 0,5 mmhos/cm

Kireç % = 0

ALÜVYAL TOPRAKLAR Akarsularca taşınmış ve yatay katlar halinde di­zilimi gösteren genç; birikintiler Alüviyal toprak ma­teryalini teşkil eder. Materyal üzerinde genellikle A1 katmanı oluşmuştur. Katmanın kalınlığı, koyuluğu materyalin yaşına, geçmişte ve halihazırdaki drenaj koşullarına ve kullanma durumuna bağlı olarak de­ğişir. Bunun altındaki katlar . ana maddeye .bağlı ola­rak-renli.ve bünyece farklı olabilir. İyi drenajlılarda renk genellikle yeknesaktır. Drenaj v bozuksa, altta bunu yansıtan renk değişimleri, ayrıca A1 in altında zayıf yapı oluşumu, hafif kireç birikimi görüle­bilir. Bu, özellikle Tarsus aluvyali için doğrudur. Kü­çük akarsulara ait aluvyaller oluşum göstermez. Aluvyal topraklarda etkili tek işlem üstte organik madde birikimi ve altta, bozuk drenaj koşullarında indirgenme (reduction) dir. Bunun dışında toprak­lar anamaddeden miras aldıkları özellikleri yansıtırlar. Grup havzada 45 782 hektar yer kaplar. I3u, toplam alanın % 2.2 sidir.

Topraklar ana maddenin taşındığı toprak kuşağı­na ve jeolojik materyale göre değişim gösterir. Hav­za yüksek arazilerinde kireçtaşı yaygındır; bu nedenle, hemen bütün aluvyaller kireçlidir. Bünye or­ta ve ağırdı.r. Taban % 0 - 1 eğimlidir. Drenaj iyi, yetersiz yahut bozuktur. Bozuk drenajlı. kısımlarda tuz ve alkali de problemdir.

Aluvyal toprakları temsil eden iki profili Tarsus'ta, TOPRAKSU Eğitim Merkezinde

Meteoroloji rasat parkının 50 m güneyinde incelenmiştir.

Tarsus ve Silifke alüvyalleri 700 mm kadar yağış alır. Fakat, yazlar sıcak, kurak ve uzun sürelidir. Kültür bitkilerinin yetişmesi ve yüksek ürün ver­mesi sulamayla olanaklıdır. Çayır, maki ve kamışlık olan doğal bitki örtüsü açılarak aluvyallerin tümü tarıma alınmıştır. Pamuk, tahıl, sebze ve meyve yetiştirmede kullanılır. İki aluvyal ovanın dışında küçük alüvyal tabanlar yer yer görülür. Bunlar orta ve ince bünyeli ve iyi drenajlıdır.

Profil No. 5

PH = 7,6

EC = 0,7 mmhos/cm

Kireç % = 20


ARAZİ KULLANMA KABİLİYETİ DURUMU ÖZELLİKLERİ I - Bölgede yetişen her türlü bitkiyi yetiştirmeğe elverişli, me­yilleri düz, iyi drene olmuş, kolay işlenebilir, derin ve verimli arazilerdir.

II - Her çeşit bitki yetiştiriminde birinci sınıftan daha az elveriş­lidir. Toprak ve su muhafazasına ait özel tedbirler almak gerekir.

III - Toprak, topoğrafya ve yüzey akıma ait şiddetli tahdit faktör­lerine sahiptir. Ekilen mahsul çeşidi ilk iki sınıfa nazaran da­ha azdır. Özel muhafaza tedbirlerine ihtiyaç gösterir.

IV - Toprak derinliği,taşlılık,yaşlık ve meyil yönünden çok şiddetli tahditlere sahiptir. Özel birkaç bitki cinsi için uygun sürüm­le tarım yapılabilir. Kullanılmaları çok dikkat ister.

V - Sürümle tarım yapılamayan,düz-düze yakın,meyilli, taşlı ve­ya çok yaş arazilerdir. Genellikle çayır veya ağaçlık olarak faydalanılır

VI - Meyil, toprak sığlığı gibi aşırı tahditlere sahiptir. Sürüm yapılamaz. Çoğunlukla mer'a veya ağaçlık saha olarak kulla­nılabilecek arazilerdir.

VII - Toprak sığlığı, taş, kaya, meyil,erozyon gibi çok şiddetli tahdit faktörlerine sahiptir. Tarımsal yönden ekonomik değildir. Ancak,zayıf mera veya orman ağaçları dikimi için müsa­ittirler.

VIII - Bitkisel ürün getirmeyen arazilerdir. Eğlence sahası veya av hayvanları barınağı olarak değerlendirilebilir.

Alt Sınıflar (Tahdit faktörleri)

e Tarla işlemesini güçleştiren parçalı topoğrafya,meyil, su ve rüzgâr erozyonu gibi tahditler.

s Tuzluluk, alkalilik, taşlılık, sığlık, çok ince veya çok kaba bünye gibi tahditler.

w Yüksek taban suyu, yaşlık veya sık sık sel basması halleri gibi yüzey ve dahili drenaj bozukluğu tahditleri.

Hiç yorum yok: